Kenan Fani Doğan

Kenan Fani Doğan

07 Temmuz 2013

Berberi-kürt muhtemel ilişkisi üzerine..


Sayın Selim Temo, bugün sayfasında; "Çad'da Goran adlı bir topluluk var ve dillerinde "Homay" Allah demek." şeklinde bir bilgi paylaşmış ve "ilginç bir tesadüf" olduğu yorumunu düşmüş.

Toparlayabildiğim bazı ilginç tesadüfleri de konuyla ilgili olması dolayısıyla benim paylaşmam gerektiğini düşündüm ve takdirlerinize sunuyorum:

Bahsi geçen Çad Goranları muhtemelen Berberilerin bir koludur. Berberi yerleşim birimlerinin isimlerini inceleyiniz "kürt ve zaza" sözcüklerini çağrıştıran bir çok isimlendirme ile karşılaşacaksınız. Dillerine "amaziğ(gh)" deniyor, Cezayir berberileri ise dillerini biraz daha farklı olarak "mizzuğ(gh)uli" olarak isimlendiriyorlar. Sondaki "li" eki hititlerin dilleri için nesili demelerinde kullandıkları "ce" anlamına gelen "li" sonekiyle aynı. Amazigh ile massaget arasında etimolojik olarak fark yok. Kendilerini ve dillerini üç büyük iskit kolundan birinin ismiyle sıfatlandırmaları ilginçtir. Yine büyük berberi şehirlerinden birinin ismi Quarzazate'dir, bunun gibi büyük vilayetlerden biri de Souss-Massa'dır, burada yine Susa şehrinin ismi olan sözcüğü ve şehrin kurucusu zekertuları anımsatan massa(get) sözcüklerini bir arada yakalamak mümkün. Bu iki şehir Fas'ta yer alıyor.

Quarzazate'ye Warzazat da deniliyor. Zaza yerleşim birimlerinin isimlerine başa gelecek şekilde eklenen Qar (Qarbegon) ile War (Warê Dersim) sözcüklerini hesaba kattığımızda şaşırtıcı bir özdeşlik çıkıyor ortaya.

Berberilerin kurdukları tarihi şehrin adı ise herkesçe bilindiği gibi Kartaca, bu ünlü şehrin adı "KRT" konsonantlarını içermekle birlikte kürtlerin ülkesini sıfatlandırmada kullanılan Kardaka ve kürtleri tanımlayan Kardu(k)-Karthu(k) isimlendirmeleriyle uyumlu.

Berberilerin dilleri hint-avrupalı dil grubunda yer alıyor.

Mısırlı vakanüvis Menathon'un kroniklerinde "Mısır'ın kızıl saçlı barbarların istilasına uğradığı" yazılı. Olay 19. sülale döneminde meydana geliyor, M.Ö. 11. ve 12. yüzyılları kapsıyor.

Daha sonraki Asur kayıtları M.Ö. 7. yüzyılda iskitlerin Palestin'i tamamıyla ele geçirdiklerini haber veriyor.

Demek oluyorki iskiter bu 5 yüzyıl zarfında bölgede askeri olarak çok aktifler ve birçok istila hareketi gerçekleştiriyorlar.

M.Ö. 3. yüzyılda da berberiler oldukça hareketlilik gösteriyor ve Roma'yı işgale kalkışıyorlar.

Berberilerin (kartcalıların) ünlü komutanı Hannibal'ın soy lakabı "Barkas" ve kardeşlerinden birinin adı "Mago".

Bar sözcüğünün kürtçe isimlendirmelerde yaygın bir şekilde yer aldığı söylenebilir. Bu sözcük behdinanlı Barzan aşiretinin isminde var. Kırım iskitlerinden bir aşiret (M.S. 4. yüzyıl) yine Barzan ismini taşıyor. Son Sasani imparatoru III. Yezdcerd'i öldüren Sogdlu'nun adı da Barzantes.

Barkas isminin ikinci hecesini "Kassu-Kaşşu" ismiyle ilişkilendirmek mümkün. "T" soneki alarak "Kassit" şeklinde söylendiğinde plural olarak kassitler ifade edilmiş olunuyor. Menathon'un kroniklerinde de 19. sülale döneminde istila hareketine girişen topluluğun ismi Hega-Kassut olarak verilmiş. Batılı müellifler Kassit ilişkisinden haberdar olmadıkları için yada kasten bu ismi "yabancı kabile hükümdarları" olarak çevirmişlerdirki Mısır dilinde "yabancı kabile hükümdarları" anlamına gelen sözcükler farklı.

İbni Haldun, berberileri İbrahim'in amcasının oğlu olan Nemrud'un babası Kenan'ın soyuyla ilişkilendiriyor. Kenanca semitik bir dil, Kenan ili-diyarı ise bugünkü Filistin. Ancak, böyle olması Zag'lı kavimlerin Ruha'dan ve Ur'dan Palestin'e ve Libya'ya kadar yayılmalarını yadsımıyor, aksine onaylıyor.

Bu anahtar bilgilerden hareketle konu hakkındaki bilgilerimizi derinleştirmek akademisyenlerimize düşüyor.

***

Afrika ve Avrupa'ya yayılma iki koldan gerçekleşiyor.

Kollardan birinin adaları geçiş güzergahı yada sıçrama tahtası olarak kullanarak Kreta, Kor-sika ve Skiliya'ya (Sicilya) yayılıp oradan Toskana'ya (Toscania) gidişiyle (diğer bir deyişle Etrüsk'lerin İtalya yarımadasına çıkışları ve yerleşmeleriyle), ikinci kolun Kuzey Afrika'ya yayılmasının eşzamanlı olduğunu düşünüyorum.

Hitit'in çökmesiyle birlikte (M.Ö. 11. yüzyıl) her asra dalga yayılan göçlerin M.Ö. 4. yüzyılda önemli bir nüfus çokluğuna eriştiğini söylemek mümkün.

Menathon M.Ö. 11 ve 12. yüzyılları veriyor. Kassitlerin M.Ö. 1470 yılında Babil'i ele geçirip hükümran olmaları 150 yıl devam ediyor. 1300'lü yılların son çeyreğinde Kassit'ler geriliyorlar. Bir kolu Güney'e ve çölleri aşarak muhtemelen Kuzey Afrika'ya yöneliyor. İkinci kol Kuzey'e yönelerek bugünkü Hazar denizinin batı yakasını tamamıyla ele geçiriyor, bu denize eski dönemlerden beri Kaspis denizi denmesi kassitlerin isminden ve bölgeye yerleşmelerinden ileri geliyor. Bugünkü Azerbaycan ise türk boylarının bölgeye göçlerine kadar "kaspislerin ülkesi" anlamına gelen Kaspiana ismiyle anılmıştır. Kaspiana ülkesinden geriye kala kala İran'ın Kazvin eyaleti kalmıştır.

Kassitlere ilaveten Hitit'in (150 yıl sonra) çökmesiyle birlikte bir diğer göç kolu da yukarda belirtttiğim gibi adalardan ve deniz yoluyla ilerliyor. Bunların içinde Luwiler, Kizzuvatnalılar, Karlar, Likler de var. Troya'nın mağlupları deniz yoluyla göç ediyorlar. Her iki kol İtalya'da birleşiyor.

Mizzuguli konuşan berberi arkadaşlarım var, dillerindeki birden ona kadar olan sayıları tetkik ettim, Etrüsk dilinin sayılarıyla uyuşuyor.

Göç dalgasına kadar Avrupa'da hint-avrupalı dil konuşulduğuna dair herhangi bir kanıt yok. Avrupa'da hint-avrupalı dile ait elde edilmiş en eski belge Belgrat yakınlarında bulunmuş ve M.Ö. 8. yüzyıla tarihleniyor. İran'da bulunanla eşzamanlı denebilir. Tüm bunlar dilin coğrafik menşeinin tesbitinde önemli.

Batıya olan aynı yoğunlukta Doğu'ya da göç var ve Hindistan'ın kuzeyine kadar yayılıyorlar. Orada kurdukları çok önemli bir kültür merkezi var, yerli kültürden farklı oarak hint-avrupalı diller konuşan toplulukların oluşturdukları bu kültür merkezinin adı Pali-putra. Konuyu dağıtmamak için doğu bahsini ve sanskritçeyi sonraya bırakalım.

Kreta, Korsika, Skiliya, Toscana, Belgrat, Kroatia, Zagreb şehir ve yöre isimleri de yine bünyesinde Zag-sigit isimlerini ve "KRT" konsonantlarını barındırıyor. Zag isimlendirmesi ve kürtleri tanımlayan KRT konsonantları Asur kroniklerinde bileşik isim olarak Zekertu, Zagruti, Zakartu şeklinde yer alıyorlar.

Pers belgelerinde Zakadra ve Zakardia ismi taşıyan provins/eyalet (eskiden krallık) düzeyinde  iki ayrı bölge var.

Bunlardan Zakadra kuzey İran'da, Hazar denizinin güneydoğusunda yer alıyor, eskiden Gurgan şehri merkez olacak şekilde Partia Homawarga iskitlerinin yoğunlaştığı bölgedir.

Zakardia'nın ise ilk ismi Sakawana, daha sonra Zakardia oluyor ve pehlevicenin yaygınlaştığı dönemde Zakastan oluyor, daha sonra Seistan'a dönüşüyor, bugünkü Sistan eyaletine yani. Günümüzde başkenti Kirman şehri olan Sistan eyaleti orta İran'da yer alıyor.

Bu iki bölge/ülke isminde de Saka yada Zag etnik sıfatı ile KRD konsonantları yine yanyana duruyor.

Siirt'in eski ismi de Sagartia'dır, bu isim etimolojik olarak Zakardia ismiyle özdeştir. Siirt'te de Kırım ve İran'da olduğu gibi bir Sason vardır. Sagert yada şimdiki Siirt eski dönemlerde başkenti Arbelaum (Hewler) olan Asaragartia krallığının eyaletlerinden biriydi. Kralları Çitran Tohatma Perslere başkaldırdığı için M.Ö. 521 yılında Darius tarafından idam edildi. Darius'un kitabelerinde bu kralın tasviri vardır. İskit tasvirlerinde gözlemlenen giyim tipi bugün Hakkari ve Bahdinan kürtlerinin dominant giyim tipi olan şal-şepik ve altına giyilmiş uzun yün yada tiftik çorapla aynıdır. Başlarında sivri külahları vardır. Agal yada cemedan bilahare yaygınlaşmıştır.









 

Hiç yorum yok :