Kenan Fani Doğan

Kenan Fani Doğan

02 Nisan 2011

Yüzellilikler'den bir aile, üç kürt..


Lozan Anlaşmasına göre Türkiye genel af ilan edecekti. Ancak, Türkiye'nin, vatan karşıtı çalışmaları çok belirgin olan 150 kişiyi bu genel affın dışında tutma hakkı vardı. Bunlar sınırdışı edildiler. Bu 150 kişiye yakın tarihimizde "yüzellilikler" dendi. Bunlar arasındaki kürtlerin tümü politik işlevler üstlendiler.

Dersim'li Bahriye Eski Nazırı Kürt Hamdi Paşa (Cakacı Hamdi) Mısır'a sığındı ve oradan Arnavutluk'un Tiran şehrine geçti. Büyük olasılıkla orada öldü.

Mevlanzâde Rıfat Bey, Suriye'ye geçti. Gazeteci ve siyaset adamı olan Rıfat Bey "Serbesti" gazetesinin sahibiydi. 24 Mart 1919 tarihli "Hukuku Beşer" gazetesinde Kuvvayi Milliye'ciler aleyhindeki yazısı Mustafa Kemal'i çok kızdırdı. Komutan ve subaylar için "ali safihler", "haydut başları" deyimlerini içeren bu yazı, onun 150'likler arasına girmesinde büyük rol oynadı. 1930'da Halep'te öldü.

Kürt Mustafa Paşa için, yakın dönem tarih ve araştırmacıların büyük bölümü "Nemrut Mustafa Paşa" deyimini kullanırlar. Süleymaniyeli olan Mustafa Paşa, Irak’ta Şeyh Mahmud Berzenci’nin Kürt Hükümetinde yer aldı ve orada öldü

Fanizadelerden büyük kardeş Kerim Fani Doğan'dır (1824-1932). 1870'li yıllarda Osmanlı saltanatına muhalif faaliyetlerinden dolayı Sarıkamış'a, oradan da sırasıyla Muş vilayetine ve Ginc(Kaleköy) mutasarrıflığına sürüldü. 1926 yılında Şeyh Said Başkaldırısı nedeniyle tam yüziki yaşındayken bu kez Cumhuriyet idaresi tarafından Konya'nın Ermenek ilçesine sürüldü. Soyadı kanunundan sonra Doğan soyadını aldı. 1932  yılında 108 yaşındayken Ermenek'te öldü.

150’likler listesinde yer alan kürtlerden Adana’daki "Fanizade"lerden üç kişi yer alıyordu. Aslen Kürdistan'ın  Süleymaniye şehrinden olan bu aile, Şeyh Abdulbaki Mehmed Fani Efendi'nin kardeşiyle göçederek Tarsus'a  yerleşmesi nedeniyle birçok araştırmacı tarafından Adanalı bilinir. Abdulbaki Mehmet Fani Efendi, Sülaymaniyeli tüccar Ahmet İnayet Efendi'nin oğludur. 1850'de doğdu. 1875 senesinde Kadirli'de açılan Rüşdiye mektebinin kurucusu ve ilk muallimidir. 18 Kanuni evvel (18 Aralık) 1936'da Kadirli'de vefat etmiştir.

İyi yetişmiş bir mutasavvıf olan Şeyh Abdulbaki Mehmed Fani'nin 7 oğlu vardı:

Zeynel Abidin Fani (1884-1938), İstanbul Hukuk Fakültesinde müderristi. Osmanlı Meclisi Mebusanı'na Adana milletvekili olarak seçildi. Hürriyet ve İtilaf Fırkası Genel Sekreterliği yaptı. Kürdistan Teâli Cemiyeti'nin kapatılmadan önceki son Genel Sekreteri'ydi. İlk kürt bayrağı Zeynel Abidin Fani tarafından hazırlanarak Kürdistan Teâli Cemiyeti kimliklerine bastırıldı, kendisinin Genel Sekreterliği döneminde cemiyet üyelerine dağıtıldı. 1924 yılında 150'liklere dahil edilerek vatandaşlıktan atıldı. Fransa'ya gitti, oradan Mekke'ye geçerek Mekke Şerifi Hüseyin ile birlikte "Vahdettin'i Karşılama Komitesi" kurdu. İngilizlerin Suudi Hanedanı'na darbe yaptırarak Şerif Hüseyin'i yönetimden uzaklaştırmaları üzerine Mısır'a geçti. Daha sonra yakınlarının yaşadığı memleketi Revanduz'a döndü ve 1938 yılında Revanduz'da öldü.

Ali İlmi Fani Bilgili (1878-1964), 18 Nisan 1912 – Ağustos 1912 döneminde Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda Kozan milletvekilliğine seçildi. "Ferda" ve "Rehber" gazetelerini çıkarırken İttihat ve Terakki karşıtlığı yaptı. Adana Resmi Gazetesi'nde müdürlük ve yazarlıkta bulundu. Ayrıca Adana'da yayınlanan "Anadolu" ve "Teceddüd" gazetelerine başyazarlık, Adana Lisesi'nde edebiyat ve farsça öğretmenliği yaptı. Kürdistan Teâli Cemiyeti üyesiydi. 1924 yılında 150’liklere dahil edilerek vatandaşlıktan atıldı. Sonra kardeşi Mesud Fani ile birlikte "bağımsız" Hatay'a yerleşti. 1939 yılında Hatay'ın Türkiye'ye katılmasından sonra antlaşma gereği yeniden Türkiye vatandaşlığına geçti. Affından sonra yazarlığı ön plana çıkarılarak törenle karşılandı. Soyadı Kanunu'ndan sonra Bilgili soyadını aldı. Maraş Lisesi'nde bir dönem felsefe öğretmenliği yaptı. 1964 yılında İstanbul'da öldü.

Dr. Mesud Fani Bilgili (1889-1979), Mersin'de yargıçlık ve "Cebelibereket" (Osmaniye) mutasarrıflığı yaptı. Kürdistan Teâli Cemiyeti üyesiydi. Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti yayın organı Rojî Kurd'a yazılar yazdı. 1924 yılında 150'liklere dahil edilip vatandaşlıktan çıkarılınca önce Suriye'ye, daha sonra Fransa'ya geçti. Dr. Mesut Fani Bilgili Paris’te hukuk doktoru oldu ve orada 1930 yılında L.Rodestein yayınevi tarafından yayınlanan "La Nation Kurde et Son Evolution Sociale" (Kürt Ulusu ve Sosyal Gelişimi) kitabını yazdı. 1938 yılında, 60 sayfalık "Atatürk'ün Hayat Felsefesi" adlı kitabı yayınladı. 1939 yılından sonra Hatay’da avukatlık yaptı ve 1979 yılında İstanbul'da öldü.

Ahmet Fazıl Fani, muvazzaf subaydır. Binbaşı rütbesinde Filistin cephesinde şehit olmuştur

Alb. Selahattin Fani Doğan, 1919 yılında ingilizler tarafından Malta'ya sürüldü. 12 yıl sürgün yaşamından sonra salıverildi. İzmir'e yerleşerek sağırlar mektebinde muallim olarak hayatını sürdürdü, orada öldü.

Dr. Baki Bilgili (1879-1979), kardeşlerinin aksine kemalistlerle anlaştı. Adana'nın kurtuluşunda aktif roller oynadığı için Kurtuluş Savaşı Madalyası'yla ödüllendirildi. 1979 yılında İstanbul'da öldü.

Ali Sabahattin Fani, Şeyh Abdulbaki Mehmed Fani'nin 7. oğludur.

Kaynaklar:

1- 150'likler / Kimdiler, Ne yaptılar, Ne oldular?, İlhami Soysal, Gür Yayınları, 3. Basım, 1988 İstanbul.
2- 150'likler Albümü, Tarih ve Toplum Dergisi, Ekim 1989.
3- Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti, Malmîsanij, Avesta Yayınları, 1. Basım, 2002 İstanbul.
4- Bir 150'liğin Kitabı, İsmail Arar, Tarih ve Toplum Dergisi, 1988.
5- İttihat-Terakki ve Kürtler, Naci Kutlay, Vejîn Yayınevi, 1990 Stockholm.
6- Kürdoloji Belgeleri, Mehmet Bayrak, Öz-Ge Yayınları, 1994 Ankara.
7- Kürdistan Teâli Cemiyeti, İsmail Göldaş, Doz Yayınları, 1. Basım, 1991 İstanbul.
8- Said-i Nursi ve Kürt Sorunu, Malmîsanij, Jîna Nû Yayınları, 1. Basım, 1991 Uppsala / Sweden.
9- Bitlisli Kemal Fevzi ve Kürt Örgütleri İçindeki Yeri, Malmîsanij, 1. Basım, 1993 Stockholm / Sweden.
10- Son Hattatlar, İbnülemin Mahmud Kemal İnal, İstanbul, 1955
11- Maraş Tarihi ve Coğrafyası, Besim Atalay, Yeni Basım, 1973 İstanbul.
12- İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, Ahmet Mesut, Doz Yayınları, 1992 İstanbul.




Hiç yorum yok :